islam:
Kişinin özünü Allah'a teslim etmesi,yalnız O'na kulluk edip onun buyruklarına boyun eğmesi.
iman:
Allah'a ve buyruklarına inanmak.
iman gönül işi olan tasdik,islam ise bu tasdikin uygulamasıdır.iman her şeyin başında gelir.
iman olmadıktan sonra amelin ahirette değeri yoktur.
takva:
Allah azabından korkmak,insanın nefsini azaba surukleyecek gunahlardan uzak durmasıdır.
muttaki:
Takvaya sahip olan kimse
akide:
İnanılması zorunlu olan ilke,iman esası itikad.
infak:
Allah'ın hoşnutluğunu elde etmek amacıyla kişinin kendi mal varlığından karşılıksız harcama yapması, muhtaçlara yardımda bulunması,zekatı fitreyi ve gönüllü olarak yapılan her türlü hayrı içeren kavram.
"Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe Birr'e eremezsiniz..." 3/92
mendup:
Yapılması hosa giden iyi seylerdir.Yapılmasında sevap vardır.Yapılmamasında günah yoktur.Mendup işlere MÜSTEHAB,NAFİLE,EDEP veya ADAP da denir.
Hadisi Kutsi:
Manası Allah tarafından Peygamberimize (sas) vahyolunan ama O'nun kendi ifadeleriyle takdim ettiği hadis.
örnek: "Kulum beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim.
icma:
Bir devirdeki bütün alimlerin bir mesele üzerinde aynı şekilde görüş bildirmeleri.
tevatür:
Yalanda birleşmeleri mümkün olmayan bir çok insanın aynı şeyi haber vermesi.
İsra:Peygamber Efendimizin [asm]Mescid-i Haram'dan yani Kabe'den Kudus'teki Mescid-i Aksa'ya gidişine "isra" denir.gece yürüyüşü demektir.Kabe,İslam'ın kıblesi iken, Mescid-i Aksa ve Kudus daha önceki bütün peygamberlerin toplanma yeridir.
semavi :
Allah katından gelen
Hamd :
Birini kendi isteğiyle olan iyilik ve güzelliğinden dolayı dil niteliğinden dolayı övmektir.
Şükür de övgü anlamına gelirse de hamd şükürden daha geneldir.Zemahseriye gore hamdin vasıtası yalnız dildir, nedeni ise nimet de başka şeyler de olabilir.Fakat şükrün vasıtası hem dil hem kalb hem vucud organlarıdır.Bunların hepsi ile şükredilebilir.Nedeni ise sadece nimettir,yalnız nimet için sukredilir.
Kelam:
Hikmet ve mantık esaslarıyla Allah'ın (C.C.) varlığı, birliği, İslâmiyetin doğruluğu ve hakkaniyetinden bahseden ilim.
salat:
Dua ve istiğfar etmek
Kur'an:
Okunan şey
gadab:
gazab
istiğfar:
Cenab-ı Hak'tan kusurlarının affedilmesini, günahlarının bağışlanmasını dilemek. Tevbe etmek. Yalvarmak. " Estağfirullâh" demek
ehl-i beyt:
Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) evine mensub olanlar
hidayet:
Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.
mushaf:
Sahife. Sahife halinde yazılı kitap.
Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi.
fıtri:
Tabii,insanın yaratılışına uygun.
hilkat:
Yaratılış.
şehadet etmek:
Şahitlik etmek.
salavat:
Peygamber efendimiz (sas) için yapılan dua
Peygamberimize selam göndermek: "Esselatu vesselamü aleyke ya Resülellah"
Peygamberimize salavat getirmek: "Sallallahü aleyhi vessellem" "Allahümme salli ala Muhammed"
Asr-ı Saadet:
Peygamber Efendimizin (sas) yaşadığı çağ
Beytullah :
Kabe
Harem-i Serif :
Kudus
Haşir:
insanların öldükten sonra diriltilip Allah(cc) huzurunda toplanmaları.
Kanaatkar olmak:
gözü, gönlü tok olmak yani elinde bulunan nimet ile yetinmek.
selamlaşma:
Selam, barış esenlik her türlü bela ve kötülüklerden uzak olmak anlamındadır.
istiaze:
Allah'a sığınma
Kur'an okunurken istiaze etmek("Euzü besmele" okuyarak Allah'a sığınmak.) ,Allahın emridir:
Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.
sayha :
müthiş bir gürültü veya deprem
Berzah Alemi:
Ölümden kıyamete kadar olan zaman
gayb :
Gizli olan. Görünmeyen. Belirsiz. Hislerle veya akıl ile bilinmeyen şey.
tenzih etmek:
Suç ve noksanlıktan uzak saymak. Cenab-ı Hakk'ı (C.C.) her çeşit kusur, noksan, şerik gibi hallerden uzak bilip söylemek.
tesbih etmek:
Sübhânallah demek, yani Allahu Teala'yı noksan sıfatlardan uzak tutmak anlamına gelmektedir.
"Ey iman edenler! Allah'ı çok zikredin. O'nu sabah aksam tesbih edin." Ahzab 33/40-41
takdis etmek :
Cenab-ı Hakk'ın kusursuz, pâk ve her hususta noksansız olduğunu bildirmek, söylemek ve Allah'a (C.C.) şükretmek.
tekbir:
yuceltmek ululamak
Allahu Ekber Allahu Ekber. Lailahe illallahu ve'llahu Ekber.Allahu Ekber ve lillahi'l-hamd.
tazim etmek:
saygı gösterme,Onun yüceliğini ve büyüklüğünü belirtme
tergib:
günahlardan kaçındırıp korkutmak
terhib:
hayırlı işlere teşvik etmek
ileyhil masir:
Dönüş O'nadır.
Cevad-ü Kerim:
Son derece cömert eli açık olan (Allah cc)
Münim:
Nimet veren
İhsan :
Allah'ı görür gibi ibadet etmek.
nişan:
Alamet,iz,belirti.
istinad etmek:
Dayanmak,arkasını vermek.
taam:
Yiyecek.
feyz:
Bereket bolluk.
Ab-ı hayat:
Bengisu. İçene ölümsüzlük kazandıracağına inanılan hayat suyu.
Batın:
İç,görünmeyen
zahir:
Görünen
tehlil:
"La ilahe illallah" deme
fasık:
Allah'ın emirlerinin dışına çıkan kimse.
fısk:
Allah'ın emirlerinden çıkma.
delalet:
Doğru yoldan çıkmak
Tuba-yi Cennet:
Cennette bulunan saadet ağacı
zakkum-i Cehennem:
Cehennemde bulunan bir ağaç.
Abid:
İbadet eden
musahhar:
Boyun eğmiş
itikad etmek:
İnanmak
tahassun etmek:
Sığınmak
hayat-ı uhreviye:
Ahiret hayatı
temyiz etmek:
Iyiyi kötüyü ayırma
ubudiyet:
Kulluk
kavlen :
Sözle
fecr-zuhr-asr-mağrib-işa
(sabah-öğle-ikindi-akşam-yatsı)
Rububiyet:
Cenab-ı Hakk'ın varlıkları yaratıp, onlar için tayin ettiği mükemmelliği gerçekleştirecek nimetleri vermesi
zeval:
Göçüp gitmek
firak:
Ayrılık
burak:
Peygamber efendimizin(sas) miraca çıkarken bindiği binek.
mecid:
1- şerefli ulu yüce
2-bir şeyi güzel yapmak
rahmet:
Kalbdeki acıma duygusu.
Birinin suçunu bağışlama, yarlıgama, merhamet etme
izzet:
Büyüklük, yücelik, ululuk.
medet :
Yardım,imdat
mütevekkil :
Her işini Tanrı'ya veya oluruna bırakmış, kadere boyun eğmiş
maşaallah :
Allah'ın istediği gibi.
Allah korusun, Allah saklasın (meâlinde duâdır.)
inşallah :
Allah dilerse, Allah nasip ettiyse" anlamlarında dilek anlatan bir söz
müşfik :
Şefkatle seven. Acıyan, merhametli.
mağrur :
Kurumlu, gururlu, kibirli, kendini beğenmiş
arz : (Erz)
Yeryüzü, toprak, zemin, dünya.
arş :
Kürsü, taht, yüce makam.
En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri. (Arş kâinatı kaplar. Allah'ın kudreti ve ilmi de herşeyi kaplar.) (Arş-ı Alâ, Arş-ı Rahman, Arş-ı İlâhi, Arş-ı Yezdan, Felek-i Eflâk, Felek-i Atlâs, Felek-i Azâm gibi isimlerle Cenab-ı Hakkın izzet ve saltanatından kinaye olarak söylenir.)
celal
1- Büyüklük, ululuk
2- Öfke, kızgınlık
cemal
Yüz güzelliği
kemal
Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.
vecih
Yüz, çehre
letafet
1- güzellik, hoşluk
2 - incelik
selamet
1- esenlik
2-Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
inayet
İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf.
miraç:
göğe çıkmak
kibriya
azamet, cenab-ı hakk'ın azameti ve kudreti, her cihetle büyüklüğü
sena
övgü,övme
hamdüsena
Tanrı'ya olan şükran duygularını bildirme.
9.06.2008
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)